20 milyar dolarlık yatırım bedeli olan, Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali olma niteliği taşıyan ve ülkemizin dünyanın en büyük ilk 10 ülkesi ve ekonomisi olma iddiasını ortaya koyan Akkuyu Nükleer Santrali Deniz Yapıları inşaatı düzenlenen temel atma töreni ile başladı.
İlimiz Gülnar İlçesi Büyükeceli mevkiinde gerçekleştirilen törene Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Taner Yıldız, Valimiz Sayın Özdemir Çakacak, Rus Rosatom Şirketi Genel Müdürü Sergey Kiriyenko, Milletvekilleri Ahmet Tevfik Uzun ve Nebi Bozkurt, Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Fuad Akhundov, il ve ilçe protokol üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı.
Bakanımız törende yaptığı konuşmada Türkiye’nin 1956 yılından bu yana nükleer santral kurulması için çaba gösterdiğini ancak hiçbir zaman bu kadar somut ve net bir noktaya ulaşamadığını aktararak Akkuyu Nükleer Santrali’nin 70 yıllık bir rüyayı gerçeğe dönüştüreceğini dile getirdi.
Dünyanın elektrik ihtiyacının yüzde 11’inin nükleer santrallerden karşılandığını belirten Bakanımız, gelişmiş ülkelerin nükleer santral sayıları hakkında bilgiler vererek, “Uzun zamandır çalışılan ve Bakanlık tarihi açısından da 1956'lı yıllara dayanan uzun bir serüvenden bahsediyoruz. Fukuşima, Çernobil dünya nükleer teknolojisini etkileyen önemli dönüm noktasından biridir. Fukuşima'dan tüm kesimler gereken dersleri almıştır. Akkuyu da bundan dersini almıştır. Güvenlik sistemleri ile alakalı gelinen nokta, diğer tüm yapılardan daha ön plana geçmiştir. Japonya, NGS çalıştırmadığından geçen yıl sıvılaştırılmış doğal gaza 40 milyon dolar daha fazla para ödedi. Almanya, NGS'leri kapattığını söyleyip, 9 santralle devam etme kararı aldı, Japonya'da kapatılan NGS’ler tekrar açılmaya başlandı ve ABD'de de 5 tane daha NGS yapılacak olması, İngiltere'de 2, Fransa'da da bir NGS'nin inşaatının devam ediyor olmasını büyük resme baktığımızda gözden kaçırmamalıyız" dedi.
Bakanımız konuşmasını şöyle sürdürdü: "Cumhuriyet kurulduktan sonra 62 hükümet geldi geçti ve bunların ortalama ömrü 1,5 yıl. NGS’ler için yalnızca müzakere süresi 18 ay. Müzakere tekrar başlıyor ama yine hükümet değişiyor. Bir ülkenin siyasi istikrarı, o ülkenin uluslararası arenadan arındırılamayacak kadar büyük olan projelerini kapsıyor. O yüzden son 12 yıldaki Türkiye'deki irade, NGS'ler gibi birçok büyük işi yapmayı başarmıştır ve bundan sonra da yapacaktır. NGS'lerin 10 yıllık müzakere, projelendirme sürecini önümüzdeki yılın sonunda inşallah tamamlayacağız, temelini atacağız sonra 4 yıl içinde tamamlayacağız. İşletme süresi, alım garanti süresi ve devam eden 60 yıllık işletme sürelerini dahil ettiğimizde 2100 yılına kadar serbest piyasada çalışabilecek bir NGS'ye sahip olacağız. İnşallah bizden sonraki nesiller tüm çevre şartlarına uygun, tüm ekolojik dengeleri baz alan bir santral yanında balık tutup, burada denize girecekler. Gelişen Türkiye'nin, ilerleyen Türkiye'nin gelişmemiş bir nükleer enerji sektörü olamaz. Nükleer enerjisiz bir gelişmiş ülke olmaz. 500 milyar dolarlık ihracat ve 25 bin dolarlık kişi başı gelir hedefliyorsak, NGS'ler bunun ayrılmaz bir parçasıdır.”
Türkiye’nin büyümede Avrupa'da ikinci sırada olduğunu hatırlatan Bakanımız, “Yerli ve yenilenebilir yeni enerji kaynaklarını da yapacağız. Birini tercih etmek, diğerini bir kenara bırakmak anlamına gelmiyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarını su, güneş, termal olmak üzere tüm hepsini de yapmak zorundayız. Bugün itibariyle eğer Akkuyu NGS devrede olmuş olsaydı, 15 milyon nüfuslu İstanbul'un tüm elektriğini karşılayabilecek ve Türkiye'nin enerjisinin yüzde 18'i karşılayabilecektik. 10 yıl önce yapılsaydı şu ana kadar 14 milyar dolarlık daha az doğal gaz ithal etmiş olacaktık.Öncelikle NGS devreye girdiğinde su kaynaklarını devre dışı bırakmayacağız. Burada çevre ile alakalı birçok çalışma yapıldı. Türkiye'nin 8 bin 484 kilometrelik bir kıyı şeridi var. Burada 3 kilometrelik bir alanda 22 milyar dolarlık bir yatırım yapılacak. Turizmle ilgili 19 temel başlığımız var. Avrupa'nın en büyük turistini çeken 3 yer var. Fransa Paris, İngiltere Londra, İspanya Madrid. Bunların ortasına pergel koyun 7 tane nükleer santral var. Onlarda turist kaçmıyor da bizde mi kaçacak. Deprem konusunda da gerekli tüm çalışmayı yaptık. 9 büyüklüğünde bir depreme dayanabilecek bir seviyede santral yapılacak” dedi.
ÇED Raporunun da bugüne kadar hazırlanmış en kapsamlı rapor olduğunu da vurgulayan Bakanımız, "Tam 5 bin sayfalık bir ÇED Raporu hazırlandı. Burada 10 bine yakın bölge insanı çalışacak. Türk mühendisleri çalışacak. O yüzden eğitimler devam ediyor. Şu anda 140 öğrencimiz Moskova'da okuyor. O yüzden bizler santralin güvenliğini ön planda tutarak tüm işlemleri yapacağız. Bu projede emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Biz burada 100 yılın projesi değil, 2100 yılına kadar burada çalışacak, işletilecek ve kazasız, belasız, çevreye duyarlı bir şekilde işletilecek bir tesisin temelini atmış olacağız" ifadelerini kullandı.
Akkuyu Nükleer Santrali projesini, ülkemizin son dönemlerde yaptığı yatırım hamlesinin devasa bir adımı olarak nitelendiren Valimiz ise “Mersin; ticaret, tarım, turizm, sanayi ve lojistik sektörlerine enerji sektöründeki bu dev yatırımı da dahil ederek, sektörel çeşitliğini zenginleştirerek ülkemizin en önemli kentlerinden biri olma kimliğini iyice pekiştirmektedir. Nükleer santraller, enerji üretiminin yanında bulunduğu ülkenin bilim ve teknoloji alanında ilerlemesini de hızlandırmaktadır. Dünyanın gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerinin bu teknolojiyi yıllardır kullandığını görmekteyiz. Bu nedenle ülkemizin muasır medeniyet seviyesindeki yerini sağlamlaştırabilmesi, nükleer alanında yatırımı kaçınılmaz kılmaktadır. Akkuyu Nükleer Santrali’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü kuruluş yıl dönümü olan 2023 yılı için belirlenen hedeflerimize katkı koyacağına inanıyoruz” dedi.
Ülkemizin huzur ve istikrar ortamı sayesinde gerçekleştirdiği kalkınmanın, elektrik enerjisi ihtiyacını arttırdığına dikkat çeken Valimiz, Mersin’de doğalgaz ve benzeri fosil yakıtlardan, su, rüzgar, güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına kadar çeşitli kaynaklardan 30’a yakın santralle elektrik üretimi gerçekleştirildiğini belirterek bunun sadece 1000 megawatlık bir üretime tekabül ettiğini ancak son teknoloji ile yüksek güvenlikli bir şekilde inşa edilecek Akkuyu Nükleer Santrali’nin 4 ünitesinin faaliyete geçmesiyle 4 bin 800 megawatlık kurulu güce kavuşarak yıllık 35 milyar kilowat elektrik üreteceğini sözlerine ekledi. Valimiz, “Mersinli vatandaşlarımızın istihdam edileceği Akkuyu Nükleer Santrali’nin hem istihdama katkı sağlayacağına hem de ülkemizi nükleer güç sahibi ülkeler ligine yükselterek, dışa bağımlılığımızı azaltacağına inanıyor, hem ilimize hem de ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diyerek konuşmasını noktaladı.
Rus Devlet Nükleer Şirketi Rosatom Genel Müdürü Sergey Kirienko projenin iki ülke Cumhurbaşkanlarının istikrarlı bir şekilde karar verdikleri ve Türkiye-Rusya arasında stratejik öneme sahip bir proje olduğunu söyleyerek, “Dünyada 4 kilometrelik böyle büyük bir saha bulmak çok zor. Burada çok büyük yatırımlar yapılacak ve bu sürdürülebilir enerji güvenliği açısından çok önemli bir adım olacaktır. Vergi geliri açısından da ekonomiye katkısı çok büyük. Bizler ilk ihalemizi yaptık ve sadece Türk firmaları bu ihaleye katılabildiler. Bunu bilinçli yaptık çünkü bir ülkenin ekonomisi için yeni iş yerlerinin açılması ve tecrübeler edinilmesi, yetkinlik kazanılması çok önemli. Şu anda 30 tane nükleer güç santrali, yapım için sırada beklemektedir. Bu çok büyük bir iş alanıdır. Türk firmalarla 3. ülkelerde de çalışabileceğimizi planlıyoruz. Biz önceliği Türk vatandaşlarına ve Mersin'in yerel halkına vereceğiz. Akkuyu’da kullanılan teknoloji en çağdaş teknoloji. Bundan daha çağdaşı yok. Fukuşima'daki sorunlar göz önüne alınarak teknoloji üretilmiştir. Saha çok güzel ve sismik açıdan da çok uygun. Biz burada öyle bir santral kuracağız ki, Fukuşima'da böyle bir santral olsaydı ve öyle bir deprem yaşasaydı bu santrale hiçbir şey olmazdı ve yüzde 100 güvenli bir şekilde çalışmaya devam ederdi. Türkiye'de yeni bir proje, test projesi yapmıyoruz. Projemiz, Rusya'da ve diğer ülkelerde testlerden geçmiş ve güvenlik açısından onaylanmıştır. Hem Enerji Bakanlığı tarafından teftiş ediliyoruz hem de diğer kamu kuruluşları tarafından denetleniyoruz. Bu santralin 80 yılın üzerinde bir ömrü var. Bu santralde Türkiye'den, Rusya'da eğitim gören uzmanlar çalışacaklar. 6 bin 100 kişi Rusya’da eğitim için başvuru yaptı. Biz sorumluluğumuzun farkındayız. Amacımız sadece NGS yapmak değil, böyle bir sektörün oluşturulmasında ön ayak olmayı kendimize görev edindik" ifadelerini kulandı.
Törende konuşan Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Fuad Akhundov da Akkuyu Nükleer Güç Santrali A.Ş.’nin yüzde 100 Rus sermayesi ile kurulan ve Türkiye'de ilk ve tek olan Türk şirketi niteliği taşıdığını aktardı.
Konuşmaların ardından temel atma töreni gerçekleştirilirken Bakanımız, Rus yetkililer, Valimiz ve protokol üyeleri hazırlanan butona basarak açılışı tamamladı. Ardından Bakanımız ve Sayın Kiriyenko, proje tamamlandığında sergilenecek olan geleceğe yazdıkları mesajı kapsülün içinde bir kayaya yerleştirdi.
Törenin ardından Bakanımız ve Sayın Kiriyenko basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 14.04.2015