Valimiz Ali Hamza Pehlivan başkanlığında, Afetlerin olası etkilerini ortaya koyan ve bu etkileri en aza indirebilmek için afetler yaşanmadan önce yapılacak çalışmaları bir süreç dâhilinde tarif eden, sorumluları ve sorumlulukları tanımlayan, sürdürülebilir bir plan olan ‘‘İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) İzleme ve Değerlendirme’’ toplantısı gerçekleştirildi.
Valilik toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıya, Vali Yardımcısı Adem Yılmaz, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Olcay Tok, Orman Bölge Müdürü Rifat Ataş, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hüseyin Özgür Yalçın, İl Afet ve Acil Durum Müdürü Cenk Yıldız, Mersin Üniversitesi Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümü Öğr. Üyesi Doç. Dr. Hayati Koç, MESKİ Genel Müdürü İrfan Korkmaz, DSİ Şube Müdürü Oğuzhan Gökdere katıldı.
Toplantının ardından basın mensuplarına açıklama yapan Vali Pehlivan, ‘‘Dünya genelinde yaşanmakta olan afetlerle ilgili olarak; küresel risk farkındalığı ve afet risk azaltma kültürünü teşvik etmek için 1989 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 13 Ekim tarihi “Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü” olarak belirlenmiştir.
Bugün İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) kapsamında Sayın İçişleri Bakan Yardımcımızın başkanlığında, 81 İl Valisi, AFAD Başkanı ve 81 İlimizdeki İRAP İzleme ve Değerlendirme Kurullarının katılımıyla çevrim içi bir video konferans toplantısı gerçekleştirdik. Mersin İlimizden bizde İRAP İzleme ve Değerlendirme kurulu olarak iştirak ettik. Toplantımızda, afet risk azaltma çalışmalarının afet yönetimindeki rolü ile ilgili konu başlıkları doğrultusunda değerlendirme ve bilgi alışverişinde bulunduk.
Afetlerle mücadelede konusunda; koordinasyon, doğru bilgi dayalı stratejik planlama, hızlı ve doğru müdahale öne çıkan başlıklar olarak görülmektedir. Afetleri önleyemeyiz fakat hazırlıklı olabiliriz, zararlarını azaltabiliriz işte amaç doğrultusunda, 2021 yılında ülkemizde 81 ilimizde yürürlüğe giren İl Afet Risk Azaltma Planları (İRAP), bu anlayışın somut bir göstergesidir. Bu kapsamda kurulan İRAP İzleme ve Değerlendirme Komisyonu; Mersin Valiliğimizin himayelerinde Vali Yardımcısı Başkanlığında Büyükşehir Belediyesi, Mersin Üniversitesi, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü temsilcilerinin yer aldığı oluşmaktadır.
Afet Risklerini Azaltma Planı (İRAP), afetlerin olası etkilerini ortaya koyan ve bu etkileri en aza indirebilmek için afetler olmadan gerçekleştirilmesi gerekenleri bir süreç dahilinde tarif eden, sorumluları ve sorumlulukları tanımlayan, sürdürülebilir bir plan olarak belirlenmiştir. Afet risklerini azaltma planlamasında temel amacımız sürdürülebilir, güvenli ve afete dirençli yerleşimler oluşturmaktır.
Ülkemiz coğrafi konumu, toplumsal ve ekonomik yapısı, yerleşimlerin bulunduğu tehlikeli zemin koşulları, yapı stokumuzun durumu ve geçmişten günümüze yaşanan afet kayıpları dikkate alındığı zaman yakın gelecekte yaşanması muhtemel afet olayları karşısında yüksek düzeyde afet risklerine sahiptir.
Son yıllarda, afet yönetimi konusundaki uluslararası anlayış afet risk azaltma çalışmalarının önemine vurgu yaparken, ülkemizde süregelen afet yönetimi yapısı da benzer bir anlayışla çalışmalarını sürdürmektedir. Bir toplumun afetler karşısında dirençli olmasını sağlamak ve mümkün olduğunca afet sonrası ortaya çıkabilecek hasarları en aza indirmek amacıyla geçmişte yapılanın tersine ön etkin (proaktif) olarak afet öncesi eylemleri, risk azaltma ve hazırlıklı olma aşamalarını ön plana çıkarmak ve uygulamaya geçirmek temel hedeflerimizdendir.
Afet yönetiminde afet öncesi, sırası ve sonrasını yönelik her bir aşama için roller, sorumluluklar ve hedefler belirlenmiştir. Bu kapsamda geliştirilen planlar, afet öncesine yapılan yatırımlar afet sırası ve sonrasında gelişecek olumsuz durumları azaltacak ve daha planlı, daha koordineli, daha hızlı ve daha doğru hareket edilmesini sağlayacaktır.
Afetlerle mücadelenin toplumsal bir bilinç meselesi olduğu anlayışıyla gerçekleştirdiğimiz İRAP İzleme ve Değerlendirme toplantılarımızda ilgili kurumlarımız ile birlikte planlamalarımızı, eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarımızı sürdürmekte, iş birliği ve güç birliği içeresinde adımlar atmaktayız.
Afetlere hazırlıklı olmak, bir memleket meselesidir; bu meselede kayıtsız kalmak, gelecek nesillere haksızlık yapmak olur.
Afet Risklerini Azaltma Planı Hazırlama Kılavuzuna istinaden; 2021 yılında Mersin İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü sekretaryasında, ilgili kurum ve kuruluşlarımızın katılımıyla Mersin İl Afet Risk Azaltma Planı hazırlanmış ve 5 yıl süreyle geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir.
Plan kapsamında, İlimizin öncelikli afet türleri;
Sel/Taşkın
Orman Yangını
Meteorolojik ve İklim Değişikliği Kaynaklı Afetler
Teknolojik ve Endüstriyel Kazalar
Kütle Hareketleri (Heyelan/Kaya Düşmesi)
Deprem olarak belirlenmiştir.
Bu 6 afet türüne ilişkin olarak hazırlık, bilgilendirme, farkındalık, eğitim ve koordinasyon gibi başlıklara yönelik çalışmalar yapmak üzere;
Sel/taşkın afetine ilişkin 107 eylem,
Orman yangını afetine ilişkin 23 eylem,
Meteorolojik ve iklim değişikliği kaynaklı afetlerine ilişkin 37 eylem,
Teknolojik ve endüstriyel kazalara ilişkin 9,
Heyelan/kaya düşmesi afetine ilişkin 27 eylem
Deprem afetine ilişkin 32 eylem olmak üzere toplam 235 eylem belirlenmiştir.
Bu eylemlerden 10’u kırmızı yani öncelikli eylem olarak belirlenmiştir. Her bir eylem konusundan tek bir kurum sorumlu olup 35 farklı kurumun sorumluluğu bulunmaktadır.
Bu kapsamda belirlenen 10 farklı kırmızı eylem ile ilgili yapılan çalışmalar;
Silifke ilçesi Camikebir Mahallesindeki muhtemel kaya düşmesi afeti nedeniyle yapılması kararlaştırılan kaya ıslahı AFAD İl Müdürlüğü tarafından tamamlanmıştır.
Yangın riskinin fazla olduğu sezonda köylerde ve mesire yerlerinde dolu tanker bulundurulmaktadır. Bu kapsamda; Merkezden uzak İlçelerimizdeki kırsal mahallelere 100 adet 3 tonluk su tankeri dağıtılmış olup kullanımı ile ilgili gerekli eğitimler verilmiştir.
Yangın öncesi sezonda (yaz aylarında) yangın ulaşım yollarının açık hale getirilmesi eylemi ile ilgili Orman Bölge Müdürlüğümüz tarafından gerekli çalışmalar düzenli olarak yapılmaktadır. Bu kapsamda 2024 yılında; 11.170 km’lik orman yolu bakımı, 264 adet su toplama çukuru, 60 km yangın önleme tesisi yapılmıştır. Ayrıca Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin sulama suyu şebekesine 200 adet hydrant (su vanası) yapılmıştır.
Berdan Çayına erken uyarı sistemi kurulmasına yönelik çalışmalar DSİ 6. Bölge Müdürlüğü tarafından yürütülmekte olup yatırım programına alınmıştır.
Sel taşkın riskine bağlı olarak aşırı yağış uyarıları öncesinde sokak ve caddelerdeki mazgalların temizlenmesi çalışmaları MESKİ tarafından yürütülmektedir.
Pamukluk Barajı İçme Suyu Arıtma Tesisi ve ilgili isale hattının yapılması ile ilgili projeler 2024 yılında İRAP kapsamına alınmıştır. DSİ 6. Bölge Müdürlüğü ve MESKİ söz konusu projeleri takip etmektedir. Pamukluk Barajı içme suyu 35 km’lik isale hattının 6.675 metre boru imalatının sahaya nakli DSİ tarafından yapışan ihale kapsamında yapılmaktadır.
İRAP kapsamında belirlenen toplam 85 eylem ilgili kurum ve kuruluşların çalışmalarıyla tamamlanmıştır. Bu kapsamda 83 eylem devam etmekte olup, diğer eylemler ilgili çalışmalar yürütülmektedir. Tüm afet risklerine karşı vatandaşı bilinçlendirme, farkındalığı artırma gibi konularda eğitimler verilmektedir.
Orman Bölge Müdürlüğümüz tarafından; Ormanlarda vatandaşların piknik yapmaları için 2024 yılında 6 adet orman parkı olmak üzere toplam 59 adet orman parkı tesis edilmiştir.
Bu kapsamda; 12 Eylül 2024 tarihinde AFAD Başkanlığımız tarafından 2024 yılı için belirlenen 6 bölge tatbikatından biri olarak İlimizde oldukça geniş katılımlı ve ayrıntılı bir deprem tatbikatı gerçekleştirdik. Bu tatbikat ile tüm kurumlarımız, ekiplerimiz ve gönüllülerimizle, afet anında nasıl bir araya geleceğimizi ve nasıl koordine olacağımızı yerinde görme fırsatı elde ettik, ekiplerimizin reflekslerini ölçtük. Yine bu tatbikatla hem bireysel hem de kurumsal hazırlıklarımızı pekiştirme, olası bir deprem anında ve sonrasında nasıl hareket etmemiz gerektiğini tüm detaylarıyla sahada pratiğini yapma fırsatı bulduk. Biliyoruz ki bir afet öncesinde alınacak her bir önlem, yapılacak her bir eğitim hem can kayıplarını azaltacak hem de afet anlarında daha bilinçli hareket etmemizi sağlayacaktır.
Tarih boyunca milletlerin karşı karşıya kaldığı en büyük sınavlardan biri olan afetlere hazırlık ve bu alandaki yatırımlara vermiş oldukları desteklerden dolayı başta Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın İçişleri Bakanımıza, Bakanlığımızın ilgili birimlerine, AFAD Başkanlığımıza ve AFAD birimlerimize, İRAP İzleme ve Değerlendirme Kurullarında görev üstlenen bütün kurumlarımıza teşekkür ediyorum.
Afetlere hazırlıklı olmalıyız, afetler konusunda duyarlı olmalıyız. Adımlarımızı atarken evimizi inşa ederken kesinlikle yönetmeliklere uygun şekilde inşa etmeliyiz. Evlerimizde çocuklarımızı afet bilinci ile yetiştirmeliyiz. Okullarımızda çocuklarımıza rehberlik ediliyor, aydınlatılıyor, öğretiliyor. Evlerde de bu duyarlılığın devam etmesi çok önemlidir.
Bulunduğumuz binaların sağlamlılığı ile ilgili komşularla da bir araya gelmek suretiyle değerlendirme yapmalı, devletimizin sunduğu imkanlardan yaralanarak yerinde dönüşüm ile ilgili imkanlardan faydalanılmalıdır. Devletimiz bu konuda imkanlar sunuyor. Sorumlu birimler olarak özellikle belediyelerin bu konuda duyarlı olması, kentsel dönüşümü önemsemesi ve gerekli adımları atması gerekmektedir.
Yaşlanmış binalarımızın geri dönüşüm konusunda adım atılması, vatandaşlarımızın da bu süreçte iş birliği yapması gerekiyor. Eski yapı ve yerleşimlerin depreme dayanıklı hale gelmesi ancak bu şekilde mümkün olur. Yangın konusunda kampanyalar yapıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımız himayesinde ‘Orman Benim’ kampanyası yapılmıştı. Ormanlar bizim, hepimizin; ormanları korumak ve kollamak yangın riski olacak en ufak unsura bile müsaade etmemek, onları bertaraf etmek sorumlu birimler kadar vatandaş olarak hepimizin görevidir. Bu konuda da duyarlı olmamız gerekiyor.
Afet riski olan dere yataklarına da ev yapmaya tevessül etmemek, varsa da bunların kaldırılması konusunda ilgili birimlere yardımcı olmak hasılı toplumsal bir duyarlılıkla kurumlarımız bir yandan üzerine düşen adımları atarken bir yandan bizler vatandaş olarak yapacağımız bir işte ‘bir gün burada afet olursa sonucu ne olur? sorusunu sorup tedbirli hareket etmeliyiz. Sorumlu birimler yönlendirme ve denetlemeleri yapacak vatandaş olarak biz de öz denetimimizi yapacağız, yapmalıyız; duyarlı olalım ki afetin her türüne karşı toplumsal bir direnç oluşturalım. Hazırlıklı olalım ve etkisini minimize edelim.
En büyük temennimiz, duamız elbette ki afetlerin yaşanmamasıdır. Ama önce tedbir, sonra tevekkül diyoruz. Hem bütün kurum ve kuruluşların hem de bütün vatandaşlarımızın deprem ve bütün afetlere karşı hem bilinçli hem de tedbirli ve hazırlıklı olması hayati öneme haizdir. Allah ülkemizi, milletimizi, bütün afetlerden depremlerden korusun.” dedi.